Cumartesi, Mayıs 22

Biraz Yağmur Biraz Aşk.

| | 0 yorum

Küçük bir çocuğun okumayı öğrenme hevesiyle aşık oluyorum sana. Öğrenerek  , düşerek geliyorum kollarına.Emeklemeden koşmaya çalışmak gibi seni sevmek. Denemek bile ne kadar yıpratıyor güçsüz bedenimi.Kelimelere anlamlar yüklüyorum , derin anlamlar. Telaffuz etmeye zorlandığım duyguları kelimelerle anlatıyorum , fazla üstlerine gidiyorum bazen , zorlu bir kıştan sonra gelen ilk bahar yağmuruna benzetiyorum seni. Kalbimdeki karlar yeni yeni erimeye başlamışken içinde kaybolduğum bir ilk bahar yağmuru. Her damlası sıcacık . Her damlasında hayat buluyorum. Güneşi tutkunla kapatmanı seviyorum. Olabilecek tüm ihtimalleri , geçmişi reddederek seviyorum. Omzuna kafamı koyduğumda her şeyin geçeceğine inanıyorum bir nevi . Masmavi bir dünya yaratıyorum senin için. Buram buram sen kokan bir dünya . Kendi ellerimle yapıyorum minik yuvamızı , ellerim kan revan içinde . Aldırmıyorum . Dişi bir kuş gibi sabırla , sevgiyle inşa ediyorum. Aşkla alay edişini yıkmaya çalışıyorum . Bitmek tükenmek bilmeyen duvarlarını aşmak istiyorum. O duvarların arkasına sığınmış o kadına ulaşmak için çabalıyorum gece gündüz. Bir sabah pencerene konmuş güvercin oluyorum . Başka bir sabaha şarkılarla uyandırıyorum seni yanağına kocaman bir öpücük kondurarak. Uzaklaşma küçüğüm , inanma onlara. Aşk var , aşk tam içimde . Gözlerime bak iyice bak onlara. İçinden geçip kalbime ulaştığında göreceksin aşkın saflığını. Nefes alıp verişim sıklaşıyor , hızlanıyor . Kalbim tekrar ' ben buradayım ! ' diye haykırıyor sol yanımda. Çocukluğumla geliyorum sana. Kirlenmemiş hayallerimle . Kalbim avuçlarımda geliyorum. Kıracaksın biliyorum , umurumda değil . Seni yaşamak istiyorum. Ruhumu pazarlıyorum aşk sokağında. O sokaktan geçmeni bekliyorum bir umutla . Meleklerle konuşuyorum her gece. Tanrı dinliyor sesimi. Sen uyurken baş ucunda alıyorum soluğu. Duymasan da seni sana anlatıyorum saatlerce , rüyalarına giriyorum. İçinde ben olmayan rüyalarda seni izliyorum. Mutluluğunu görüyorum , etrafa saçtığın gülücükleri. Giydiğin beyaz elbiseyi , ayağında ki kırmızı topukluları. Daha çok arzuluyorum seni. Üşüdüğünü hissediyorum bazen , sevgiyle örtüyorum üstünü hissetmesende sıcacık tutuyorum bedenini. Elini tutup yıldızlara gitmek istiyorum. Bulutların arasında saklambaç oynamak , seni bulmak . Çocukken sevdiğim masalları anlatma derdindeyim sana. Bazen ona gösterdiğin şefkati önündeki tahta parçasına gösterseydin pinokyo olurdu diyor şeytan. Dinlemiyorum onu . Gururumu piç edip geliyorum sana. Öyle safça geliyorum. Korkulardan arınmış. Özveriyi kaybetmeden geliyorum. Gün gelecek beni anlayacaksın biliyorum. Sayfaları dolduran bu kelimeler yok olacak. Sadece gözlerimiz kalacak geriye. O günü bekliyorum yılmadan. Sadece sana bakarak sayfalarca anlatamadıklarımı anlatacağım zamanı bekliyorum . Bir varmış bir yokmuş değil , hep sen varsın diye başlıyorum masallarıma. Varabildiğine erken gelmeni istiyorum bana . Bu yüzden çırpınışlarım .


Elimde son sigaram.
Son bir nefes çekiyorum içime , senmişsin gibi.
Sabah oluyor yine.
Güneş yükseliyor saklandığı yerden.
Gök yüzünde bir kaç bulut.
Aralarında sende varsın biliyorum.
En beyazı sensin.
Ve bugün yine ıslatacaksın sokakları
Sen kokan yağmurlar yağacak yine İzmire
Çoğu sayıp sövecek sana.
Bense bir damlanı bile kaçırmayacağım ta ki sen ruhumu sırılsıklam edene dek.


Read more...

Pazar, Mayıs 16

Bir Gece Yarısı.

| | 0 yorum

Dudaklarına hapsolduğun bir gece yarısı.
Dilimde  alkolün buruk tadı.
Tenimde ellerin
Elimde saçların.
Kokun üstüme sinmiş.
Kelimeler hücumda.
Aşk bu gece taarruz halinde
Aşk bu gece bizim olmak istiyor
Aşk kollarımızda dinlenmek huzur bulmak istiyor.
İçimde sessiz çığlıklar , hepsi sana.
İçimde kelebekler , kollarında harcamak istiyor günlük ömürlerini.
Zihnim bulanık , zihnim durmuş.
Kalbim yönetiyor bu bedeni.
Dudaklarım içine seni çekmek istiyor her sigara dumanında.
Bu gece bir başlangıç olmalı sevgilim , diğer 364 gün gibi .
Yeni bir başlangıç.
Benimle başlayıp seninle biten her başlangıç gibi.
Bu gece sevişmeliyiz.
Tek bedende iki kişi olmalıyız.
Sen ' ben kalmamalı bu gece.
Bırak , biz olalım.
Zor değil.
Ver acını , korkunu , yaşanmışlıklarını bana.
Unut her şeyi.
İlk ve son kelime ol dudaklarımda.
İzin ver teninde yeniden doğayım.
İzin ver bu gece doğum günüm olsun , doğum yerim ise kalbin.

Read more...

Çarşamba, Mayıs 12

Satırlara Düşmüş Özlem.

| | 2 yorum

Her aşk kırık bir kalp bırakır arkasında
En az bir kırık kalp , kimi aşklarsa onlarca kalbi kırabilir
Benimki de onlardan biriydi sanırım.
Gidişinle başladı her şey.
Ve ben gözlerimi kapamaya alıştım.


Tenimde kalan son kokun da yok olduktan sonra geriye sadece anılar kaldı.
Zamanla anılarında yok olduğunu fark ediyorum.
Her gün bir kaç anı daha silinip gidiyor zihnimden.
Lütfen , kızma sevgilim.
Sadece anılar yok oluyor.
Hâla her gece seni düşünüyorum saatlerce.
Hatırlamakta zorlandığım tebessümün var dört duvarda.
Anıların zihnimden çıkıp odamın dört bir yanına savrulduğunu biliyorum.
Penceremi açık bıraktığım bir gece oldu her şey.
Anılar evime hücum ediyordu.
Bulduğu en ufak boşluklardan sızıyordu.
Yaşadığım sokağa , semte hatta tüm izmire yayılmışlardı sadece bir gecede.
Seninle hiç yürümediğimiz sokaklarda bile seni anıyordum.
Seni düşünüyordum aslında hiç olmaman gereken yerlerde olmaman gereken saatlerde.
Düşünsene. Senden kaçmaya çalışırken tamamen sana tutulmuştum.
Sana varabilme ulaşabilme pahasına tutunmaya çalıştığım her dalı kırıyordum.
Hani boğulurken çırpınırlar ya daha da çok battıklarını bilseler de umutsuzca.Aynen öyle.
Özlemimin geçtiği yollarda seni yaşatabilme çabasıydı bendeki ait olmadığın bedenlerde.
Dokunduğum yabancı tenler , kullandığım sevgi sözcükleri , aptal gülümsemelerim, sessiz çığlıklarım  sen oluyordu her gözlerimi kapadığımda..
Sadece sen olan bir dünya yaratmak istiyordum.Kocaman bir dünya koskoca bir sen. Dudağının sağ köşesinde minik bir ben.
Kimle nerede ne yaptığını düşünmediğim bir hayattı bu.Gerçeklerin yok olduğu.Sensizliğin yok olduğu.Kalbimdeki çatlakların yok olduğu.İçimdeki boşluğu yok eden 'içinde binlerce yüzlerce sen biraz da ben olan bir hayat '




Fark ettim ki ; 
Yine fazlasıyla sen doldu satırlarım.
Bir kaç damla yaş ıslattı yarım kalmış cümlelerimi.
Ben gözlerimi kapamaya alıştım.
Peki sen?
Sen benimkinden de yalan bir dünyada yaşamaya alışabildin mi sevgilim.. ?

Read more...

Pazartesi, Mayıs 10

BuramBuramSenKokanBirRüya*

| | 2 yorum



Uyumadan önce seni düşünmemeye çabalamıştım ' her zaman ki gibi ' neyse ki bu sefer başardığımı inanıyordum. Bir kaç anıyı hatırladıktan sonra uykuya dalmıştım bile.Nereden bilebilirdim ansızın rüyama geleceğini.Penceremi açık bırakmışım yine , giriverdin dünyama.Uzaktaydım sana.Şehirden uzak bir yerlerdeydik sanırım.Paten pistindeydin.Yanında elini  tuttuğun küçük bir kız çocuğu.Yüzünü görememiştim ilk başta ta ki bana dönüp gülümseyene kadar. Zihnimde kaybolduğuna inandığım sen karşımdaydın yine.Yanındaysa yer yüzünde gördüğüm en güzel kız çocuğuyla.Bana baktın.İçim ısınmıştı.Dilek olay bir senedir görmüyordum melekleri imrendiren gülüşünü.Bana doğru geliyordunuz.Siz yaklaştıkça kalbim daha da hızlı atmaya başlıyordu.Göğüs kafesime isyan ediyordu adeta ' bırak beni , onun avuçlarına gideceğim' dediğini hissedebiliyordum .Yanıma geldiğinde yüzündeki tebessüm kaybolmamıştı. Kız çocuğunu kucağıma aldım. Oysa ilk sana sarılacağımı düşünürdüm.Sonra sen geldin.Her seferinde yaptığın gibi kulağıma yaklaşıp ' uzun zaman oldu herşeyim' diye fısıldadın.Uzun zamandır bu kadar mutlu hissetmemiştim kendimi.Ormanın içinden geçtikten sonra küçük bir eve geldik.O evi önceden biliyordum.'evet burası bizim evimiz olmalı' dedim içimden.O an elimde bir sıcaklık hissettim.Bir elimi küçük kız çocuğu bir elimi de sen tutuyordun. 'Rüya'  işte.Güzel olan her şey gibi rüyamda bu kadar çabuk bitmemeliydi.Uzatmaya çalışıyordum her şeyi anlamsız bir çabayla.Gözlerimde bir kaç damla yaşla kendime geldim.Günün ilk dakikalarına lanetler okudum.Fazlasıyla aldanmıştım yine gördüklerime.Biliyor musun bir an gerçekten benim olduğunu sanmıştım.Gerçekliği yok edip tekrar dönmek için rüyama kendimi hırpaladım.Beceremedim.Son tek sigaramı yaktım. Anılar birer birer hücum ediyordu kanlanmış gözlerime.Beni sevdiğini söylediğin anlar , dudaklarıma dokunuşların , elimi tutuşun , kimse duymasın diye kulağıma fısıldadıkların canlandı . Sancı geri dönmüştü . İçimdeki sen sancısı her geçen saniye daha da çalkalanıyordu ruhumda. Telefona sarıldım. Bir kaç güzel kelime duyabilme ümidiyle.Okyanusta dalgalara dayanmaya çalışan bir kayık gibi hissediyordum kendimi.Sular geçiyordu içimden.Ağırlaşıyordum , yavaş yavaş suyun dibine çekildiğimi hissediyordum. Çabalamaktan vazgeçmiştim. Derin sularına bırakıyordum kendimi yavaş yavaş. Yeni yok oluşlar , kayboluşlar yaratıyordum çırılçıplak teninde.Aslında hepsi kendi yitirdiklerimdi. Bunu adım gibi biliyordum ama kabullenemiyordum.Sesim git gide kısılıyordu.'' döneceksin , değil mi ? '' demek istedim bir an . '' bu bir son değil , olamaz '' diyerek iç geçirdim. Kendimi kandırıyordum.Ah evet sende biliyorsun , kendimi kandırıyorum.Başka odalarda , başka tenlerde , başka denizlerde mutluydun sen. Bense içinde bile olmadığın bir dünyada 'sen' diyerek yok olmanın buruk tadını yaşıyordum .Dilimde eski bir tat , yitirilmişliğin tadı bu evet. Uyuşmuş bedenim yazarken son kelimeleri . Ben yine uzanıyorum sen dolu 'yitik , yitirilmiş' hayallere.Merhaba meleğim . Hoşgeldin , hoşçakal 

yine..
yeni..
yeniden..
h
o
ş
ç
a
k
a
l
Read more...